30 Eylül 2015 Çarşamba

KARA MERHEM İLE HEMOROİD (BASUR) TEDAVİSİ

Kara sakızlı merhem olarak ünlenen ve hemoroid bitkisel tedavisinde çığır açarak umut ışığı olan hemorita, basur hastalarını tercih ettiği acısız ve doğal bir yöntemdir. Ortalama 8-10 günlük bir kullanım ile basur memesinin tamamen kurumasını ve küçülmesini sağladığı gibi, kanamalı hastalarda, basur kanamasını da keserek, bir kaç günde iyileşme sağlamaktadır. Ancak en önemlisi hemorita, basur memesini saran bağ dokuyu da güçlendirip, sıkılaştırarak ilerki yıllarda tekrar nüksetmesine olanak sağlamamasıyla da alternatifsiz kalıcı tek hemoroid tedavi yöntemidir.


Kara merhem tabiri genel bir kullanıp olup, hemoroid tedavisinde kullanılan bu kara sakızlı merhem, muadili olmayan, sadece bitkisel ekstrelerden elde edilen özel bir hemoroid kremidir.


Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tarafından bir uzman ekibin çalışması ile, uluslarası kulvarda yerini almaya hazırlanan bu, basur & hemoroid tedavisinde kara merhem, yenilen, içilen bir ürün olmaması ve sadece bitkisel ekstrelerden üretimesi sebebiyle, hamilelerin, emziren annelerin kullanabildiği tek yöntem olması sebebiyle de öne çıkıyor.


Pana Natural çatısı altında yaptığı çalışmalarla alternatif tıpta ses getiren, Uzman Fitoterapist Mehmet Fatih Halitoğlu'nun yıllar süren çalışma ve emeğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu kara merhemin, dünya çapında yaygınlaşması ve basur, hemoroid tedavisinde adeta bir devrim olması göğsümüzü kabartan bir çalışma olmuştur.

28 Eylül 2015 Pazartesi

KABIZLIK İÇİN BİR ÖNERİ


Bildiğiniz gibi hemoroid hastası bir bireyin en çok dikkat etmesi gereken konu kabızlık. Sindirim ve boşaltım sisteminin iyi çalışamaması hemoroid hastası için çok büyük bir problem.

Her sorunun bir çözümü doğada mutlaka vardır. İnsanoğlu doğaya ne kadar hoyratça davransa da, doğa merhametini göstermekten geri kalmıyor hiçbir zaman.

Kabızlık konusunda da doğada çok etkili çözümler var.

Size bu konuda yardımcı olacak bir kaç bitkisel önerimiz olacak.

Anason, frenk kimyonu rezene ve keten tohumunu eşit oranda karıştırın. Bu karışımı hafifçe ezin ve kaynar suda kaynatın. Demlenmesi için 10 dakika bekleyin. Akşam yemeğinden önce herhangi bir tatlandırıcı koymadan içilir. Bu karışım gazınızı alacak ve bağırsaklarınızın düzenli çalışmasına yardımcı olacaktır.

Bal ve sıcak ya da ılık suyu karıştırıp içmek de bağırsakların çalışmasına yardımcı olan bir diğer yöntemdir.

Daha etkili ve hızlı bir sonuç almak istiyorsanız, bağırsaklarınızı kolaylıkla çalışmasını sağlayacak olan hint yağından 2 yemek kaşığı kadar tüketebilirsiniz. Bir ya da iki saat içinde sonuç alacaksınız.

Yıkadığınız üç-dört adet kuru inciri akşamdan suya koyun. Sabaha kadar bekleyen incirleri aç karnına yiyin ve ardından suyunu için. Bu kür 3-dört hafta uygulanmalı.

Keten tohumundan bir çay kaşığını su ile beraber tüketebilirsiniz. Bu size faydalı olacak ancak bağırsak mukozasına ya da mineral dengeyi asla bozmayacak. Bir-iki çay kaşığı dolusu sinamekiyi bir bardak kaynar suyun içine ekleyin. 20-25 dakika demlenmesin bekleyin ve ardından yatmadan önce tatlandırarak ya da tatlandırmadan için.

AHMET MARANKİ’DEN 

BASUR İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİSİ


Basur, makatın dış kısmındaki mukosa zarının altında damar ağlarının şişmesi ile oluşan yumrulardır.


İç ve dış hemoroid olarak iki tipte gözükürler. İç hemoroid, kanamaya neden olur ağrı olmaz. Dış hemoroid ise kaşıntı ve huzursuzluğa neden olup ayrıca çok ağrı yapar.


Hemoroidin oluşma sebepleri:

Hamilelik, yaşlılık, yeterli lifli yiyecekler yememek, kabızlık, ishal, şişmanlık, uzun süre aynı yerde oturmak, hemoroidin oluşumuna neden olur.


Basur: Ağrı, makatta kaşıntı ve huzursuzluk, kanamalar, şişlik, yanma, gibi belirtiler gösterir.


Günde 2lt su tüketmek, çok uzun süre aynı yerde oturmamak, bol lifli besinlerle, baklagiller ve sebzelerle beslenmek basurdan korunabilmede yararlıdır.


Basurdan kurtulmak için bitkisel kür, Ahmet Maranki'nin tarifi:

Sabah öğlen akşam yemeklerinden 15 dakika önce aç karnına, 1 yemek kaşığı dolusu taze yeşil dereotunu bir kaç kez çiğnedikten sonra 2-3 yudum suyla yutun. Basura karşı mükemmel bir çözüm getirir. 1 ay boyunca bu kür uygulanmalıdır.

18 Eylül 2015 Cuma

Tuvalette kalma süreniz çok mu uzun?

Kronik şekilde ishal veya kabızlık gibi boşaltım problemleriniz mi var?

İşiniz gereği sürekli oturmak zorunda mısınız?


Yüksek olasılıkla sizin, ülkemizin 30 yaş üstü nüfusunun % 48,6 ‘sı ile ortak bir noktanız var. HEMOROİD

Halk dilindeki adıyla BASUR!

Bu e-kitap sayesinde hemoroitten doğal ve bitkisel yöntemlerle nasıl kurtulabileceğinizi öğrenecek ve hayatınıza yepyeni bir başlangıç yapacaksınız. 






Her sağlıklı insanda makat bölgesinde, dişli çizginin (linea dentata) hemen üzerinde yastıkçıklar bulunur ve bunlar içinde damarlar, bağ dokusu ve düz kası barındırırlar.  Ancak, sürekli kabızlık veya ishal, aşırı ıkınma, yanlış tuvalet alışkanlıkları veya hamilelik nedeniyle bu yastıkçıklar hemoroid şekline dönüşür.


Bu yastıkçıklar  hemoroide dönüşmeleri ile zamanla insanın en büyük düşmanı halini alır.


Mide bulantısı, kusma, güçsüzlük ve halsizlik gibi etkiler yapar.


Yürüme, oturma gibi en rutin faaliyetlerde bile engeller ortaya çıkarır.


Modern insanın sosyal yaşamına en büyük darbelerden birini vurur!


Peki, bu kadar çok semptomu olan bir hastalığın, çözümü için birden fazla yolun olduğunu ve bunların birçoğunun masrafsız olduğunu, ağrı vermediğini ve kesin çözüm getirdiğini biliyor muydunuz?


Basur ya da tıbbi adıyla hemoroid; hastaların utanmaları, muayene olmaktan korkmaları gibi nedenlerle genellikle geç teşhis ediliyor ve zamanında tedavi edilmediği takdirde de ilerleyip dayanılmaz ağrılara, şişliklere, kanamalara, hatta kansızlık ve halsizliğe neden oluyor, hastaları günlük hayatlarından koparıyor.


Bu e-kitap ile doğal ve bitkisel yöntemler ile hemoroitten nasıl kurtulacağınızı öğreneceksiniz. 

17 Eylül 2015 Perşembe

ATKESTANESİ VARİS VE BASURLARA 

İYİ GELİYOR

Atkestanesi özünün merhem, tentür veya jel haline getirilmiş türlerini cilde sürerek kullanmak, varis ve romatizmal hastalıklar haricinde, bacaklardaki ağrı, yorgunluk, kaşıntı ve darbe sonucu oluşan şişliklere de iyi geliyor. Sürmelik tentürleri aktarlarda bulunabilen meyvenin eczanelerde satılan hap şeklindeki tabletlerinin kullanımı içinse mutlaka doktora başvurmak gerekiyor.


Atkestanesi tohumlarının tıbbi etkileri nelerdir?Damar büzücü ve kan dolaşımını güçlendirici tonik etkileri vardır. Bu nedenlerle varis, flebit ve hemoroit hastalıklarının iyileştirilmesinde kullanılır.Aynı nedenlerle damarlardaki yangı ve deri çatlaklarının iyileştirilmesinde yararlı olur.Gene aynı nedenlerle kılcal damarların çatlamasını ve kanamasını, bacaklardaki ülserleri iyileştirir.


Dolaşım sisteminde damarların gücünü ve sağlıklı oluşunu destekler.Bu etkilerinden yararlanmak üzere, atkestanesi ağacının sonbaharda olgunlaşıp yere dökülen tohumlan toplanıp kurutulur, 1 -2 tatlı kaşığı kurumuş tohum parçaları ile varsa ağacın yaprağından bir miktarı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülür. 10-15 dakika demlendirilerek bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyon günde üç kez birer bardak olarak ve tatlandırılarak içilir.


Ya da flebit, hemoroit, yangılı damar, varis, deri çatlakları ve bacaklardaki ülser durumlarında aynı infüzyon dıştan, şikâyetli yerlere, ovuşturularak uygulanır.


Atkestanesinin varis ve basurlara iyi geldiği söyleniyor. Halk arasında koca atkestanesi, beyaz çiçekli atkestanesi ve Hint kestanesi olarak da bilinen ve çınar ağacına benzeyen güzel görünümüyle sokakları süsleyen atkestanesinin zehirli olan meyveleri, haricen kullanıldığında varis ve basura iyi geliyor, romatizmal ağrıları ve güneş lekelerini gideriyor. Atkestanesi özünün merhem, tentür veya jel haline getirilmiş türlerini cilde sürerek kullanmak, varis ve romatizmal hastalıklar haricinde, bacaklardaki ağrı, yorgunluk, kaşıntı ve darbe sonucu oluşan şişliklere de iyi geliyor.

15 Eylül 2015 Salı

İLAÇLAR NEDEN BASURA KARŞI ETKİSİZ?

Blogta daha önce çalışmalarını paylaştığım ve fikirlerini sizlere aktardığım uzman Johannes Häber araştırmalara başlamadan önce uzun uzadıya doktorların tavsiye ettiği tüm tedavi yöntemlerinin neden bu kadar etkisiz kaldığını düşünerek yola koyuldu.

En pahalı kremleri, ilaçları ve tedavi yöntemlerini deneyen Johannes, bunların sadece geçici bir rahatlama verdiğini gözlemledi.

Daha sonra ağrılar yine nüksetti ve Johannes sürekli olarak eczaneden yine geçici rahatlama için bu ürünleri almak zorunda kaldı.

Ve şu sonunda şu gerçeği gördü.

Alışılagelen tedavi metotları sadece ağrıları ve semptomları yatıştırıyor. 

Hiçbiri hemoroid sorununu kökten çözmüyor.

İşte hemoroid hakkındaki gerçekler

Yukarıda değindiğimiz gibi ağrılar anal bölgesinde iltihaplanmış ve şişmiş damarlar sonucunda meydana gelir. Tuvalet ihtiyacı sırasındaki sürtünme ve gerilme anal bölgesine dışa sıkıştırır. Kaşınma ve kanama kaçınılmazdır ve süreç çok sancılıdır.

Ama asıl problem şurada.

Uygulanan tedavi metotlarının hiçbiri şişmiş olan damarları normal ebadına küçültemiyor.

Yalnızca ağrıyan semptomlara konsantre olur. Kısa süreliğine de iyi bir çözüm sayılabilir (şayet bir getirisi olacaksa). Yalnız hemoroid damarlarını küçültmeye yönelik bir yöntem izlemek yerine geçici olarak ağrıları dindirmek istiyorsanız sürekli olarak kremler ve ilaçlar satın almaya devam etmek zorunda kalacaksınız.

14 Eylül 2015 Pazartesi

HEMOROİD NASIL OLUŞUR?




Hemoroidlerin belirtileri :

1- Makatta sıcaklık(yanma) hissi 

2- Makatta kaşıntı 

3- Makatta dışarı doğru gelen kitle varlığı.

4- Makatta ve perianal(genital) bölgede duyulan ağrı ( Özellikle Eksternal Hemoroidde )

5- Makkattan gelen sürüntü tarzında kanama, parlak renkte dışkılarken kanama. ( Özellikle İnternal Hemoroidde)

6- Otururken hastanın kendisini kitleden dolayı rahatsız hissetmesi. (İleri Derecede Eksternal Hemoroidde)








Hemoroidal Hastalık Nasıl Oluşur ?


Hemoroidal Hastalık çok sık görülen hastalıklardandır. Özellikle 60'lı yaşlarda her 2 kişiden 1'inde bu hastalık hafif-orta yada ağır şekilde görülür. Hemoroidler genelde ıkınma ve zorlama sonucunda oluşurlar. Bu nedenle hemoroidal hastalığı olan hastaların çoğunda uzun süreli konsitipasyon ( kabızlık ) dönemleri vardır. Uzun ve sık tekrarlayan kabızlıkla hemoroid neredeyse bir bütündür. Hamilelikler sırasında hemoroidal hastalıklarda artış görülür bunun nedeni abdominal basıncın artmasına bağlı oluşan anal bölgede  vasküler dolaşım bozukluğu(toplardamar) ve hamilelikte görülebilen kabızlık nedeniyledir. Eğer dışkılama sırasında kabızlığa bağlı olarak basınç aşırı artarsa hemoroid yastıkçıklarını yerinde tutan bağlar kopar ve hemoroid yastıkçıkları görünür hale gelmeye başlar. Bu bağların koptuğu durumlarda önce hemoroidler makat içerisinde bir süre kalırlar orada sıkışarak tromboze olur şişer ve görünür hale gelirler. Aynı zamanda hemoroid hastalığının %18 genetik faktörlerle ortaya çıktığı da bilinmektedir.

SAYILARLA TÜRKİYE’DE HEMOROİD



Basur ya da medikal dilde hemoroid çok sık karşılaşılan bir hastalıktır. Özellikle 45 – 65 yaş aralığında çok sık görülür ve erkekler de yaklaşık 1,5 kat daha fazla gözükmektedir.


30 yaş üstü nüfusun yaklaşık yarısında basur hastalığı görülmektedir. Bu da 2010 yılı adrese dayalı nüfus sayımı verilerine göre yaklaşık 18 milyon kişide basur olduğu tahmin edilmektedir.Yaşam koşulları ve gen haritasına bağlı olarak ta 18 milyonluk kitleden ayrı bir 5-6 milyon civarında bireyde potansiyel risk grubunda olduğu görülmektedir.


Hemoroid ile ilgili en dikkat çekici istatistik ise bu kadar yaygın bir hastalık olmasına rağmen, hasta sayısının yalnızca % 10’luk bir kısmı hekime başvurmaktadır.


Bu konuda insanların hastalığın ciddiyetini kavrayamamaları ve utanma gibi durumlar ilk sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.


Hemoroid hem tıbbi tedavi olarak hem de doğal çözümler olarak düşünüldüğünde artık günümüzde çözümü çok kolay olan bir hastalıktır. Hastaların bilinçli yaklaşımları ile katlanılmaz bir hal almadan kökünden kurtulmak kolaydır.

10 Eylül 2015 Perşembe

BASUR KREMLERİ KULLANMAK GEREKİR Mİ?

Orijinal adı Hemoroid olan (Basur) en ciddi makat hastalıkları arasında yer almaktadır. İnsanların utanma problemi nedeniyle tedavisi teşhis ve tedavisi gecikmekte olup, aynı zamanda tedavisi geciktikçe hastalığın derecesi ilerlemektedir. İlk başlarda basur tedavisi ilaç ve kremlerle mümkün iken zaman geçtikçe bu mümkün olmamaktadır.




Sadece birinci derece hemoroid hastalarında çok düşük bir ihtimal iyileşme imkanı sağlayan hemoroid kremleri ya da ağızdan alınan ilaçlar asıl amacı hastalığın oluşturduğu şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Zaten cerrahi müdahalelerde bile kesin bir çözüm garanti edilemezken, uzmanların bile basura yönelik çözüm önerilerinde bitkisel tedaviler ve yaşam tarzında değişimler gibi öneriler ön plana çıkmaktadır.

Şikâyetlerinizi kısmen azaltmaya yönelik geliştirilen ürünler arasında kremler öne çıkmaktadır. Hemoroid hastalığının oluşturduğu ağrıyı azaltmak için kullanılan bölgede uyuşturma yapar. Aslında halen ağrı olup, siz onu fark etmezsiniz. Anestezi gibi düşünün ameliyat yapılacak bölge uyuşturulunca siz hiç bir acı hissetmezsiniz. Ama bu tarz kremler kimyasal içerikler olduğundan, bazı bireylerde ters reaksiyonlarda gösterebilir. Özellikle bazı bünyelerde bu tarz kremleri alerjik etki yarattığı da bilinen bir gerçektir.



“Tamamen doğal krem” masalına inanmayınız.

O alüminyum tüpün içine konulan herhangi bir ürün organik veya doğal olamaz.
En basitinden, ambalajıyla bir reaksiyon vermemesi açısından koruyucu katkı maddesi eklenir ki bu da zaten doğallığını tamamen bitirir.

Ve inanın ki, sadece ambalajdan koruyucu katkı ile sınırlı değil o kremlerin içinde yer alanlar.

Şimdi düşünün.Dayanılmaz ağrılar çekiyorsunuz evet, bunlardan bir süreliğine bile kurtulmayı çok istersiniz.Ama işin bir de ekonomik boyutu var.Bu tarz kremler size hastalığınızda pozitif bir ilerleme kaydedemeyeceğinden sürekli olarak bunlara bağlı kalmak ister misiniz?
Yoksa, derdinizden tamamen kurtulmak mı istersiniz?

Bu tarz kremler, sigara ile aynı mantıkta çalışır. Yani bir nevi sizi kendisine bağımlı hale gelir.


Oysa, biz ne kadar hoyratça davransak ta, doğa bize her şeyin bir çözümünü veriyor.
Bitkisel tedavilerin önemini, zararsızlığını uzman hekimler dahi kabul etmişken, siz neden hala tek derdinin cüzdanınız olanların kremlerine bağlı kalasınız ki?


Bitkisel hemoroid tedavisinde dünyaca uzmanlaşmış, Johannes Haber’in çalışmalarından derlenen, bu kitabı da incelemeniz öneriyorum. 

HEMOROİDİ TAKLİT EDEN HASTALIKLAR


Uzmanlar, 'tuzak hastalıklar' olarak nitelendirilen ve benzer belirtilere sahip bazı rahatsızlıklara karşı uyarılarda bulunuyor.


Bu hastalıklara dikkat!

Habertürk gazetesinde yer alan haberde Genel cerrahi uzmanı Opr. Dr. Erdal Kaleli, basura benzer hastalıkların ilk belirtilerini, tıpkı basur gibi verdiğini ve önlemi alınmazsa daha ciddi hastalıkların oluşabileceğin söyledi.


Toplumda 'hemoroid' ya da 'basur' olarak bilinen rahatsızlıkların çok sık görülmekle beraber bunların yanlış bilindiğine dikkat çeken Dr. Erdal Kaleli, "Hastalar çoğu kez, utandıklarından ya da önemsiz gördüğünden doktora başvurmazlar ve arkadaş ya da yakınlarından duydukları veya medyadan öğrendikleri doğru yanlış yöntemlerle başlarının çaresine bakma yolunu seçmektedirler. Oysa hemoroid ya da basur, bazen can sıkıcı hastalıklarda da görülebilen belirtileri de göstermektedir. Rektal kanama, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik gibi bazı belirtiler Kolon kanseri veya ülseratif kolit ve Crohn hastalıklarında da görülmektedir." Dedi.


Dr. Kaleli, "Son birkaç aydır kabızlık şikayetim başladı" ya da "Makattan kanamam var" diyen birisinin bunun kolon kanseri nedeniyle olmadığından emin olmak için mutlaka bir doktora başvurması gerektiğine vurgu yaptı. Dr. Erdal Kalel, "Ailesinde kalın bağırsak kanseri öyküsü olan ve 40 yaşın üstündeki erkeklerin rektal kanama ya da bağırsak alışkanlıklarında nispeten ani değişiklik olması durumunda, gaitada gizli kan ve kolonoskopi ile kontrol edilmesi çok önemlidir." ifadelerini kullandı. 

9 Eylül 2015 Çarşamba


DIŞKININ YUMUŞATILMASI

Basur (hemoroid) hastalığında en büyük sorunlardan biri de kabızlık yaşanması veya dışkılama yaparken dışkının çok sert olmasıdır. Çok sert durumda olan dışkı, boşaltım esnasında kişilere yoğun sancılar yaşatabilmektedir.


Dışkıların yumuşatılabilmesi için beslenme programına sadık kalınmalı ve lifli gıdalara yönelinmelidir.


Bu durumda özellikle yoğun kafein içeren içeceklerden uzak durulmalıdır.


Lif yönünden zengin besinler şunlardır:


·         Tam tahıllı ekmek
·         Esmer pirin.
·         Makarna
·         Yulaf
·         Fasulye
·         Bezelye
·         Mercimek
·         Tahıllar
·         Tohumlar
·         Meyve
·         Sebze

Yetişkinler günde en az 18 g lif yemeyi hedeflemeliler. Bir yiyeceğin ne kadar lif içerdiğini paketin arkasındaki besinsel bilgiye bakarak görebilirsiniz.


Lif alımınızı artırıyorsanız bunu yavaş yavaş yapmalısınız. Ani bir artış mide kramplarına yol açabilir ve daha fazla gaz üretmenize neden olarak şişkin hissettirebilir. Bol bol su içmeniz de önemli. Günde yaklaşık 1,2 litre (altı ila sekiz bardak), egzersiz yaparken ve hava sıcakken daha da fazla su içmelisiniz.


Ayrıca bu tarz durumlarda eczacınızdan müshil takviyesi de alabilrsiniz.


Dışkınızı yumuşak tutmak için size muhtemelen bir müshil yazılır. Bu tür bir ilaç dışkılarınızın daha kolay çıkmasını sağlar.


Anal fisürü veya basuru olan yetişkinlere genelde kitle artırıcı bir müshil yazılır. Kitle artırıcı müshiller dışkınızı daha yumuşak ve yoğun yaparak akışkan kalmasını sağlar.


Anal fisürü olan çocuklara genelde ozmotik bir müshil reçete edilir. Bu, bağırsaklarınızdaki sıvı miktarını artırır, vücudunuzun dışkı çıkarmasını destekler.


Müshil almaya başlar başlamaz, dışkılarınız yumuşak ve kolay geçer hale gelene kadar, genel cerrah dozu ayarlamak durumunda kalabilir




Amasyalı hekim Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun 1465 yılında yazdığı Cerrahiye-i İlhaniye adlı kitabından hemoroidin ve anal fissürün tedavisini gösteren resim. 

MAKAT SİĞİLİ – HEMOROİD İLİŞKİSİ

Bloğumuzda ana konumuz, hemoroid yani basur olsa da makat bölgesi hastalıkları ve bunların tedavi yöntemlerinde de zaman zaman bahsediyoruz.


Makat bölgesindeki pek çok hastalık, popülaritesinden dolayı ilk olarak basurla ilişkilendirilir. Halbuki basurdan çok farklı olan ve ciddiyet anlamında yüksek önem derecesine sahip olan hastalıklar da var.Bunlardan biri de makat siğilidir.


Venerian yani cinsel yolla bulaşan hastalıklar sınıfına giren makatta siğil hastalığı ve tedavisi hakkında bilmeniz gerekenleri aktaracağız. Etkeni HPV (human papillom virüs) olup, yani viral ve bulaşıcı bir hastalıktır. Kondilom, anal verrü, kondiloma akümünata olarak ta adlandırılan makatta siğil vücudun diğer alanları el, yüz, penis veya vajinada görülen siğille akraba bir mikroptur. Makat bölgesinin daha nemli alan olması sebebiyle bu bölgedeki siğiller daha hızlı büyür ve yayılır.


Makatta siğil neden olur?


Akla ilk olarak anal yolla cinsel ilişki gelir ancak virüs dokunmakla bulaşan bir hastalık olduğu için bir çok yolla da bulaşabilir


·    Tokalaşılan kişinin parmaklarında siğil olması
·    Klozetten bulaşabilir
·    Siğili olan birinin kullandığı musluğa dokunmak
·    Anne çocuk gibi yakın ilişkiyle bulaşabilir

Makattaki siğiller nasıl anlaşılır?


Anüs içi ve etrafında 2 mm ile 10-15 cm arasında değişen büyüklüklerde karnabahar görünümlü şişlikler.


·    Kaşınma
·    Kanama
·    Başka yerlerde de siğil varlığı.
·    Yakın kişilerde siğil olması.


Makatta siğil nasıl geçer ?


Fark edildiği anda mutlaka bu konuda birikimli bir uzmanla görüşülmelidir. İlaç tedavisine başlamadan yada koterize edilmeden önce kesinlikle hastalığın yaygınlığından emin olunmalıdır. Bunun için makatın içi anoskop yardımıyla görüntülenmelidir. Tedavide var olanların hepsi birden yakılmalıdır yoksa sadece dışarıda görünenler tedavi edilirse içerdekiler büyümeye devam eder. Tedavinin en önemli parçası takiptir, hasta yakın takibe alınmalı aylık kontrollere çağrılmalı yenileri varsa yeniden yakılmalıdır.


Makat siğili tedavi edilmezse, kansere dönüşebilir, ilerleyerek bağırsağı tıkayabilir. Kanama ciddi düzeylere çıkabilir ve çevrenizdeki insanlara dahi bulaşabilir. 

8 Eylül 2015 Salı

HEMOROİDİN TARİHÇESİ


Bu hastalıktan bilindiği kadarıyla ilk kez MÖ. 1700 yılına ait bir Mısır papirüsünde bahsedilmekte ve şu tavsiyede bulunulmaktadır:


 “… Sana mükemmel koruyucu bir krem tarifi vereceğim; Akasya yaprakları ve toprağı birlikte döverek toz haline getir ve pişir. Bunu ince bir kumaşa sür ve anüse yerleştir, anında iyileştirecektir."


 MÖ. 460 yılında Hipokrat Külliyatında modern lastik bant ligasyonuna benzer bir tedaviden bahsedilmiştir:

“Ve hemoroidleri uygulama için bir iğne ile delip çok kalın ve yünlü bir iple bağladıktan sonra düşene kadar dokunmayıp, düştükten sonra ılık yaş pansuman yaparak ve hastanın sürekli yüz üstü yatmasını sağlayarak aynı şekilde tedavi edebilirsiniz; hasta iyileştikten sonra ise keklik otu seansı uygulayın.” 


Hemoroid İncilde de açıklanmış olabilir. Celsus (MÖ. 25 – MS. 14) ligasyon ve eksizyon işlemlerini açıklamış ve olası komplikasyonlardan bahsetmiştir. Galen arterlerin damarlarla olan bağlantısının koparılmasını savunmuş, bunun ağrıyı dindirdiğini ve kangrenin yayılmasını önlediğini iddia etmiştir. Susruta Samhita (MS. 4'üncü - 5'inci yüzyıl) eserinde Hipokrat'ın sözlerine benzer ifadeler geçmekte, ancak yara temizliği vurgulanmaktadır. 13'üncü yüzyılda Milanolu Lanfranc, Guy de Chauliac, Henri de Mondeville ve John of Ardene gibi Avrupalı cerrahlar cerrahi tekniklerde büyük bir ilerleme ve gelişme kaydetmiştir.


 İngilizce'de "hemoroid" sözcüğü Eski Fransızca "emorroides", Latince "hæmorrhoida - ae" sözcüklerinden sırasıyla in turn Yunanca "kanı boşaltmaktan sorumlu" anlamına gelen "αμορροΐς" (haimorrhois), "kan" anlaına gelen "αμα" (haima), + kendisi "akma, akış" anlamına gelen "έω" (rheo) sözcüğünden türeyen "akma, akış, akım" anlamına gelen "όος" (rhoos) , sözcüklerinden türetilerek ilk kez 1398 yılında kullanılmıştır.

7 Eylül 2015 Pazartesi

HEMOROİD RİSKLERİ

Bu blogta genel olarak okuyucularımıza basur(hemoroid) konusunda Johannes Haber’in çalışmalarından derlenen tedavi yöntemlerini öneriyoruz.


Bunun belli başlı sebepleri var.


Birincisi, hemoroid gibi hastalıklarda cerrahi müdahale çok ağrılı ve pahalı yöntemlerden oluşuyor ve hastalığın tekrar etmemesi durumu garanti edilmiyor.


İkincisi, bu tarz rahatsızlıklar özellikle mesane ve makat bölgesi gibi bölgelerde yaşanan hastalıklar, insanların kolayca bir doktora veya başkasına danışamayacağı, utanma veya korkma gibi duyguların baş gösterdiği hastalıklardır.


Üçüncüsü ve en önemli sebebi ise, hemoroid açısından konuşmak gerekirse, bu hastalık yaşam şeklinin ve gündelik alışkanlıkların sebebiyet verdiği bir hastalıktır ve bu alışkanlıkların değiştirilip ve düzene sokulmasıyla kurtuluşun mümkün olduğu hastalıktır.




Fakat şu aşağıda sayılan semptomları görüyorsanız, kesinlikle doktorunuza başvurmalısınız. Bu semptomlar normal bir basur hastalığı işleyişinin biraz dışında kalır ve daha ciddi hastalıkların habercisi olabilir.


-  Kanamaların sadece tuvalet ihtiyacı (dışarı çıkma) esnasında belirmesi


-  Dışkının çok ince olması (nerdeyse bir kalem genişliğinde)


-  Dışkının nerdeyse siyah denecek kadar koyu olması


-  Kanamayla birlikte aynı anda ateşin yükselmesi


-  Bağırsak bölgesinde koyu ve büyük lekelerin veya yamukluk olması


-  2 haftanın sonunda uygulanan ev tedavilerinin sancıları dindirememiş olması


-  Hemoroitin dışında da başka aşırı sancılarında olması veya başka rahatsızlıklar


-  Dış kabartıların iki hafta içerisinde kaybolmaması veya küçülmemesi


-  Kanamaların açık kırmızı renginden koyu kırmızı renge dönüşmesi

4 Eylül 2015 Cuma

HEMOROİD AMELİYATLARININ YAN ETKİLERİ


Ameliyatta (Cerrahi tedaviye) bağlı gelişebilenler ise şöyledir;

·         Ameliyat sonrası dönemde bir süre dışkılama yaparken ağrı ve batma hissi olabilir.
·         Yara yerinden iltihabi akıntı olabilir.
·         Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama olabilir. Bu kanamaya bağlı tekrar ameliyat gerekebilir.
·         Ender olarak ameliyat sonrasında makatta (anal kanalda) darlık oluşabilir. Bu durumda hastanın dışkılama zorluğu gözlenir.
·         Ameliyat sonrası dışkılama alışkanlığında değişiklik ve dışkı kontrol mekanizmalarında bozulma olabilir. Zaman içinde düzelme gözlenir.
·         Hemoroid (basur - mayasıl) cerrahi tedaviden sonra tekrarlayabilir. Tekrarlamaması için yüksek lifli (posalı) gıdalar ve bol su tüketilmesi ve de tuvalette uzun süre oturulmaması tercih edilmelidir.
 

Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gereken durumlar;

·         Üç gündür azalmayan ağrı
·         Tedaviden günler sonra artan ağrı
·         Makat (anal) bölgesinde hassasiyet
·         Ateş, titreme
·         İdrar yaparken zorlanma
·         Kabızlık (3 gündür tuvalete çıkamama)
·         İshal (24 saatte 3 ten fazla sıvı tuvalete çıkma)
·         Artan kanama
·        
Makat bölgesinde iltihabi akıntı - apse gelişimi